Ozon tedavisi, ozon (O3)'ün vücutta tedavi amaçlı olarak tek başına veya diğer tedavileri tamamlayıcı bir tedavi olarak uygulanmasıdır.
Tıbbi kullanım için üretilen ozon, saf oksijenin (O2) hem yüksek voltajda hem de yüksek frekansta elektrik voltajından geçirilmesiyle elde edilen bir oksijen-ozon karışımıdır. Özel bir cihaz tarafından gerçekleştirilen bu kimyasal reaksiyon, patolojiye ve tedaviye göre farklı konsantrasyonlarda ozon içeren bir gaz üretir. Gaz, vücutla temas ettiğinde, doymamış yağ asitleriyle reaksiyona girerek onları oksonidlere ve daha sonra terapötik kimyasal değişiklikler üreten peroksitlere dönüştürür.
Oksijen hayatımızın vazgeçilmezidir. Ozon tedavisinin de pek çok durumda fayda sağladığı saptanmıştır. Bunlardan bazıları kalp hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji (kas romatizması), kas ve eklem ağrıları, herpes (uçuk), hepatit (sarılık), diyabet (şeker hastalığı), akciğer hastalıkları, makuler dejenerasyon (göz hastalıkları), barsak hastalıkları, otoimmün hastalıklar, infeksiyon hastalıkları (virüs ve bakterilere bağlı vb.), romatizmal hastalıklardır.
Ozon tedavisi birçok hastalık ve durumun doğal gidişini değiştirebilir. Laboratuvar çalışmalarında ozonun damarsal, hematolojik, immün sisteme (bağışıklık sistemi) etkisini ve antioksidan kapasitesini gösteren kanıtlar saptanmıştır. Klinik çalışmalarla da ozon tedavisinin kalp damar hastalıkları, derialtı doku, periferal vasküler hastalıklar, nörolojik hastalıklar, baş ve boyun problemleri, ortopedik, mide-barsak hastalıkları ve genital ve üriner sistem problemlerinde faydalı olduğuna dair klinik çalışmalar halen sürdürülmektedir.
Ozon tedavisinin özellikle diyabetik ayakta, iskemik (kan akımının azalması ile oluşan yetersiz beslenme) yaralarda ve periferik vasküler hastalıkta (kol ve bacak damarlarında tıkanıklık ya da daralma ile giden) faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Ancak halen bu alanda çift kör randomize kontrollü çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Ozon tedavisi vücudumuzun kendi kendini yenilemesi için vücudumuzu desteklemektedir. Ozon tedavisi yaşlanma karşıtı (anti aging) amaçlı olarak sağlıklı bireylerde de uygulanmaktadır. Bu dönemde hepimizi çok etkileyen
ve ciddi mağduriyet oluşturan viral infeksiyonların ve infeksiyon sonrası vücutta oluşan etkilenmelerin tedavisinde de etkindir. Vücudumuzun daha hızlı toparlanmasını sağlamaktadır. Ozon, solunum yolu ve diğer tüm infeksiyonlarda, Covid viral hastalıklarda vücudumuzu desteklemektedir. Antiviral ve bağışıklık sistemini destekleyici etkisi ile tedavide başarıyla kullanılmaktadır.
1. KAN DOLAŞIMINI UYARMA: Ozon tedavisi hastalıklardan etkilenen dokulardaki kan akışını iyileştirir. Öte yandan oksijeni taşır ve bu nedenle iltihaplı bölgelere enerji aktarımı sağlar. Aynı şekilde kan dolaşımını aktive ederek karaciğerin detoksifikasyonunu teşvik eder, kolesterol ve ürik asit seviyelerini düşürür, kanın katı bileşenlerini ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Tıbbi ozonun ardışık uygulamaları genellikle tüm vücut hücrelerinde oksijen açısından önemli bir artışla sonuçlanır, bu da temel olarak hücresel oto tamir kapasitesinde bir gelişme anlamına gelir, altta yatan hastalığa bakılmaksızın oksijen eksikliğinden kaynaklanan hücre hasarını önemli ölçüde azaltır.
2. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN AKTİVASYONU: Medikal ozon ile bağışıklık sistemi olumlu yönde uyarılır. Bir yandan, ozonun ayrışmasından kaynaklanan ürünler, monositlerin ve T hücrelerinin biyolojik aktivatörleri gibi davranarak, interferon (IFN) gama ve beta, tümör nekroz faktörü (TNF) ve çeşitli tipler gibi kademeli bir sitokin salınımı üretir. Sedef hastalığı, astım ve romatoid artrit gibi alerjik-otoimmün hastalık türlerinin yararına savunma sistemimizin yeteneğini artıran interlökinler (IL). Öte yandan, kısmen tahrip olmuş virüs parçaları antikor üretimi için uyarıcı olarak işlev görebildiğinden, ozonun bir aşılama etkisi de vardır. Ayrıca ozon, beyaz kan hücrelerinin daha fazla saldırganlığına yol açtığından, virüsün daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde saldırıya uğramasını sağlar.
3. DOKU YENİLENMESİ: Ozonun retiküloendotelyal sistem üzerinde uyarıcı bir etkiye sahip olduğu, küçük kan damarlarının iç duvarını onarabildiği, eski haline getirebildiği ve diyabetik hastalarda ülserlerin iyileşmesinde yüksek derecede verimlilik sağladığı gösterilmiştir. Aynı zamanda, optimal kılcal genişleme ve kan akışı seviyelerinin korunmasında çok önemli olan nitrik oksit üzerinde de faydalı bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.
Ozon tedavisi aşağıdaki alanlarda kullanılmaktadır:
Tedaviler, tedavi edilen duruma bağlı olarak miktar ve süre olarak değişen birkaç seanstan oluşan hızlı, verimli ve ekonomiktir. Uygulamalar, neredeyse hiçbir yan etkisi olmadığı için çok güvenlidir.
Ozon gaz karışımı çeşitli şekillerde uygulanabilir:
Ozon, 3 atom oksijenden (O3) oluşan bir moleküldür. Biyokimyasal yolları, vücuttaki metabolizmayı önemli ölçüde iyileştirebilir, bakteri hücrelerini parçalayabilir, virüs üremesini bozabilir ve toksinleri yok edebilir. Aslında, bağışıklık hücrelerimiz vücudumuzda doğal olarak ozon üretir. Ozon, oksijenlenmeyi arttırır ve tüm vücutta kan akışını iyileştirir, bu nedenle vücudunuzda hızlı bir şekilde gerçekleşebilecek iyileşmeyi sağlar. Lyme hastalığı, Romatoid artrit, Osteoartrit, Otoimmün hastalıklar ve enfeksiyonlar, Ozon'un etkili olduğunu gösterdiği alanlardan sadece birkaçıdır. Ozonu vücuda almanın en güçlü yöntemlerinden biri ozonlu kan tedavileridir.
Çok etkili bir Ozon kan tedavisi, Majör Otohemoterapidir (MAH). Bu yöntemle 200 cc'lik az miktarda kanınız bir kaba infüze edilir, heparin (pıhtılaşmayı önlemek için) ve Ozon ile karıştırılarak tekrar vücudunuza verilir. Tıbbi uzmanınız, kişiselleştirilmiş tedavi planınıza göre kaç Ozon geçişi gerektiğini sizinle görüşecektir.
Ağrı tedavisinde en etkili tedavi Prolozon adı verilen işlemle eklemlere/ağrılı bölgelere Ozon enjekte edilmesidir. Önce lokal anestezik enjekte edilebilir, sonra ise ozon. Ozondaki oksijen, hücrelerin yenilenmesi ve onarılması için gereken enerjiyi yaratır ve dolaşımı iyileştirir. Ozonun iltihabı ve artrit, doku hasarı ile ilişkili toksik molekülleri önemli ölçüde azalttığı bulunmuştur. Ağrının giderilmesi genellikle hemen olabilir ve lokal anestezik etkisi geçtiğinde bile genellikle etki uzun sürelidir. Ozon enjekte edilen bölgeler ve olgulardan bazıları şunlardır:
Ozon tedavisi eğitimli ve tecrübeli kişiler tarafından uygulandığında komplikasyon ve yan etki oluşma olasılığı çok düşük olan (%0.006) bir tedavidir.
Ozon tedavisi aşağıdaki koşullara sahip kişilere uygulanmamaktadır: