Obezite, aşırı miktarda vücut yağı sonucunda oluşan karmaşık bir hastalıktır. Obezite sadece görünüşü etkileyen bir sorun değildir. Kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve bazı kanserler gibi diğer hastalıklar ve sağlık sorunlarının oluşma riskini artıran tıbbi bir problemdir.
Bazı insanların obeziteden kaçınmasını zorlaştıracak birçok nedeni vardır. Genellikle obezite, kalıtımsal faktörlerin çevre, kişisel diyet ve egzersiz sorunları ile birleşmesinden kaynaklanır.
İyi haber şu ki, mütevazı bir kilo kaybı bile obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını iyileştirebilir veya önleyebilir. Diyet değişiklikleri, artan fiziksel aktivite ve davranış değişiklikleri kilo vermenize yardımcı olabilir. Reçeteli ilaçlar ve kilo verme prosedürleri, obezite tedavisi için ek seçeneklerdir.
Vücut ağırlığı üzerinde genetik, davranışsal, metabolik ve hormonal etkiler olsa da, egzersiz ve normal günlük aktivitelerle yaktığınızdan daha fazla kalori aldığınızda obezite oluşur. Vücudunuz bu fazla kalorileri yağ olarak depolar.
Çoğu obez bireyin diyetleri kalori açısından çok yüksek (genellikle fast food ve yüksek kalorili içecekler) besinleri içerir. Obezite hastaları tok hissetmeden önce daha fazla kalori tüketebilir, daha erken aç hissedebilir veya stres, kaygı nedeniyle daha fazla yemek yiyebilir.
Obezite genellikle kilo almaya katkıda bulunan faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır:
Ebeveyninizden miras aldığınız genler, depoladığınız vücut yağı miktarını ve bu yağın nereye dağıtıldığını etkileyebilir. Genetik ayrıca, vücudunuzun yiyecekleri enerjiye ne kadar verimli bir şekilde dönüştürdüğü, vücudunuzun iştahınızı nasıl düzenlediği ve egzersiz sırasında vücudunuzun kalori yakma şekli konusunda da rol oynayabilir.
Obezite ailelerde görülme eğilimindedir. Bu sadece paylaştıkları genler yüzünden değil. Aile üyeleri de benzer yeme ve aktivite alışkanlıklarını paylaşma eğilimindedir.
Bazı insanlarda obezite Prader-Willi sendromu, Cushing sendromu ve diğer hastalıklar sonucunda oluşmuş olabilir. Artrit gibi tıbbi problemler de aktivitenin, hareketliliğin azalmasına ve kilo alımına neden olabilir.
Diyet veya aktivite yoluyla telafi edilmediği durumlarda bazı ilaçların kullanımı da kilo alımına neden olabilir. Bu ilaçlar arasında bazı antidepresanlar, nöbet önleyici ilaçlar, diyabet ilaçları, antipsikotik ilaçlar, steroidler ve beta blokerler bulunur.
Sosyal ve ekonomik faktörler obezite ile bağlantılıdır. Yürümek veya egzersiz yapmak için güvenli alanlarınız yoksa obeziteden kaçınmak zordur. Benzer şekilde, sağlıklı yemek pişirmeyi bilmemek veya daha sağlıklı yiyeceklere erişiminizin olmaması da obezite riskini arttırabilir.
Obezite çocukluk çağı dahil olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak yaşlandıkça, hormonal değişiklikler ve daha az aktif bir yaşam tarzı obezite riskini artırır. Ek olarak, vücudunuzdaki kas miktarı yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Genel olarak, düşük kas kütlesi metabolizmanın azalmasına neden olur. Bu değişiklikler kalori ihtiyacını azaltır ve fazla kilolardan uzak durmayı zorlaştırabilir. Ne yediğinizi bilinçli olarak kontrol etmezseniz ve yaşlandıkça fiziksel olarak daha aktif olsanız bile muhtemelen kilo alırsınız.
Gebelik. Kilo alımı hamilelik sırasında yaygın görülmektedir. Bazı kadınlar bebek doğduktan sonra bu kiloyu vermekte zorlanır. Bu kilo artışı kadınlarda obezitenin gelişmesine katkıda bulunabilir. Emzirme, hamilelik sırasında alınan kiloları kaybetmek için en iyi seçenek olabilir.
Sigarayı bırakmak. Sigarayı bırakmak genellikle kilo alımı ile ilişkilendirilir. Ve bazı kişilerde, obezite tanısı alacak kara kilo alımına yol açabilir. Genellikle bu durum, insanlar sigarayı bırakmayla başa çıkmak için yemek yemeyi seçtiğinde olur. Ancak uzun vadede sigarayı bırakmak, sağlığınız için sigara içmeye devam etmekten daha büyük bir faydadır. Doktorunuz sigarayı bıraktıktan sonra kilo almayı önlemenize yardımcı olabilir.
Uyku eksikliği. Yeterince uyumamak veya çok fazla uyumak, iştahınızı artıran hormonlarda değişikliklere neden olabilir. Ayrıca bu değişiklikler vücudunuzun kilo alımına katkıda bulunabilecek kalori ve karbonhidrat bakımından yüksek yiyecekleri daha fazla istemesiyle sonuçlanabilir.
Stres. Ruh halinizi ve refahınızı etkileyen birçok dış faktör obeziteye katkıda bulunabilir. İnsanlar stresli durumlar yaşadıklarında genellikle daha yüksek kalorili yiyecekler ararlar.
Mikrobiyom. Bağırsak bakterileriniz yediklerinizden etkilenir ve kilo alma, kilo verme konusuna katkıda bulunabilir.
Önceki kilo verme girişimleri. Önceki kilo verme girişimleri ve ardından alınan hızlı kilolar, ileri zamanlarda daha fazla kilo alımına katkıda bulunabilir.
Bu risk faktörlerinden bir veya daha fazlasına sahip olsanız bile, bu faktörlerin varlığı kaderinizde obezite olduğu anlamına gelmez. Çoğu risk faktörünü diyet, fiziksel aktivite, egzersiz ve davranış değişiklikleri yoluyla ortadan kaldırabilirsiniz.
Obezite vücut kitle indeksinin (VKİ) 30 veya daha yüksek olması ile teşhis edilir. Vücut kitle indeksinizi belirlemek kilogram olarak kilonuzu boyunuzun metre karesine (kg/m²) bölün.
VKİ | Ağırlık durumu |
18,5'in altında | Zayıf |
18,5-24,9 | Normal |
25.0-29.9 | Kilolu |
30.0 ve üzeri | Obezite |
Çoğu insan için VKİ makul bir vücut yağı oranı tahmini sağlar. Bununla birlikte, VKİ doğrudan vücut yağını ölçmez, bu nedenle kaslı sporcular gibi bazı insanlar, fazla vücut yağına sahip olmasalar bile obezite kategorisinde bir VKİ'ye sahip olabilir.
Obezite hastalarının aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi potansiyel olarak ciddi sağlık problemleri geliştirme olasılığı daha yüksektir:
Obezite, genel yaşam kalitenizi düşürebilir. Önceden rahatça yaptığınız şeyleri yapamayabilirsiniz. Halka açık yerlerden kaçınabilirsiniz. Obezite hastaları ayrımcılıkla bile karşılaşabilir.
Yaşam kalitenizi etkileyebilecek diğer kiloyla ilgili sorunlar şunlardır:
İster obezite riski altında olun, ister şu anda aşırı kilolu olun, isterse sağlıklı kiloda olun, sağlıksız kilo alımını ve kilo ile ilgili sağlık sorunlarını önlemek için adımlar atabilirsiniz. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, kilo alımını önlemeye yönelik adımlar, kilo verme adımlarıyla aynıdır: günlük egzersiz, sağlıklı bir diyet ve ne yediğinizi, içtiğinizi uzun süre boyunca kontrol altında tutmak.
Obezite tedavisinin amacı sağlıklı kiloya ulaşmak ve bu kiloda kalmaktır. Sağlıklı kiloya ulaşmak genel sağlığınızı iyileştirir ve obezite ile ilgili komplikasyon geliştirme riskinizi azaltır. Başarılı bir tedavi için yeme ve aktivite alışkanlıklarınızı anlamanıza ve değiştirmenize yardımcı olacak bir diyetisyen, davranış danışmanı veya obezite üzerine uzman olan bir doktor dahil olmak üzere sağlık uzmanlarından oluşan bir ekiple çalışmanız gerekebilir.
İlk tedavi hedefi genellikle toplam ağırlığınızın % 5 ila% 10'unu içeren mütevazı bir kilo kaybının gerçekleştirilmesini amaçlar. Bu, eğer 90 kg ağırlığındaysanız ve VKİ standartlarına göre obeziteniz varsa, sağlığınızın iyileşmeye başlaması için sadece yaklaşık 4,5 ila 9 kg kaybetmeniz gerekeceği anlamına gelir. Bununla birlikte, ne kadar çok kilo verirseniz, kilo vermenin sağlığınıza faydaları o kadar artar.
Tüm kilo verme programları, yeme alışkanlıklarınızda değişiklikler ve fiziksel aktivite miktarının arttırılmasını içerir. Sizin için doğru olan tedavi yöntemleri obezitenin şiddetine, genel sağlığınıza ve sizin isteklerinize göre planlanır.
Kaloriler alımını azaltmak ve daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları uygulamak, obezitenin üstesinden gelmek için çok önemlidir. Çok hızlı bir şekilde kilo verilebilse de, uzun vadede düzenli kilo vermek, kilo vermenin en güvenli ve en kalıcı yolu olarak kabul edilir.
Bir anda yemek yemeyi tamamen bırakmak gibi ciddi ve gerçekçi olmayan diyet değişikliklerinden kaçının çünkü bu tip yaklaşımların uzun vadede fazla kiloları uzak tutmanıza yardımcı olma ihtimalleri düşüktür.
Kilo verme olasılığınızı artırmak için en az altı ay kapsamlı bir kilo verme programına ve bir programın takip aşamasına en az bir yıl boyunca katılmayı planlayın.
En iyi kilo verdiren diyet diye bir şey yoktur. Sizin için işe yarayacağını düşündüğünüz sağlıklı yiyecekleri içeren bir diyeti diyetisyeniniz ile birlikte seçin. Obeziteyi tedavi etmek için diyet alışkanlıklarınızda gerçekleştirebileceğiniz değişiklikler şunları içerir:
Hızlı kilo verdiren diyetlere karşı dikkatli olun. Hızlı ve kolay kilo vermeyi vaat eden modası geçmiş diyetler sizi cezbedebilir. Ancak gerçek şu ki, kilo verme konusunda sihirli yiyecekler veya hızlı sonuca ulaşabileceğiniz büyülü bir metod yok. Geçici diyetler kısa vadede iyi sonuclar vererek yardımcı olabilir, ancak sadece bu diyetleri uygulayan kişilerde uzun vadeli sonuçlar diğer diyetlere kıyasla daha kötü gözükmektedir. Kilo vermek ve verdiğiniz kiloyu geri almamak için sürdürebileceğiniz sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmelisiniz.
Artan fiziksel aktivite ve egzersiz, obezite tedavisinin önemli bir parçasıdır. Kilo verdikten sonra bir yıldan uzun süre kilolarını koruyabilen çoğu insan düzenli egzersiz yapar, hatta bazıları sadece yürür.
Aktivite seviyenizi artırmak için:
Bu programlar, yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanıza, kilo vermenize ve verdiğiniz kiloyu geri almaktan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Atılacak adımlar, obezitenize hangi faktörlerin, duyguların veya durumların katkıda bulunmuş olabileceğini bulmak için mevcut alışkanlıklarınızı incelemeyi içerir.
Herkes farklıdır ve egzersiz yapmak için zamanın olmaması veya gece geç saatte yemek yemek gibi kilo yönetiminde farklı engellere sahiptir. Davranış değişikliklerinizi kişisel endişelerinize göre uyarlayın.
Bazen davranış terapisi olarak adlandırılan davranış değişiklikleri şunları içerebilir:
Kilo vermek, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz gerektirir. Ancak belirli durumlarda reçeteyle satılan zayıflama ilaçları yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, kilo verme ilacının, bunların yerine değil, diyet, egzersiz ve davranış değişiklikleri ile birlikte kullanılması gerektiğini unutmayın. Anti-obezite ilaçları olarak da bilinen kilo verme ilaçlarının temel amacı, kilo vermeye çalışırken ortaya çıkan açlık ve tokluk sinyallerinin eksikliğini durdurarak düşük kalorili bir diyete bağlı kalmanıza yardımcı olmaktır.
Diğer diyet ve egzersiz programları işe yaramadıysa ve aşağıdaki kriterlerden birini karşılıyorsanız, doktorunuz kilo verme ilaçlarını önerebilir:
Sizin için bir ilaç seçmeden önce doktorunuz sağlık geçmişinizi ve olası yan etkileri değerlendirecektir. Bazı zayıflama ilaçları, hamile kadınlar veya belirli ilaçları alan veya kronik sağlık sorunları olan kişiler tarafından kullanılamaz. Reçeteli bir kilo verme ilacı alırken yakın tıbbi izlemeye ihtiyacınız olacak. Ayrıca, bir kilo verme ilacının herkes için işe yaramayabileceğini ve etkilerinin zamanla azalabileceğini unutmayın. Kilo verme ilacını almayı bıraktığınızda, kaybettiğiniz kilonun çoğunu veya tamamını geri kazanabilirsiniz.
Bu tür prosedürler cildinizde herhangi bir kesi oluşturulmasını gerektirmez. Anestezi aldıktan sonra, esnek tüpler ve aletler ağzınızdan ve boğazınızdan aşağıya inerek midenize yerleştirilir.
Kilo kaybı için kullanılan birkaç farklı endoskopik prosedür vardır. Bir prosedür, midenizin boyutunu ve rahatça tüketebileceğiniz yiyecek miktarını azaltmak için midenize dikiş atılmasını içerir. Başka bir endoskopik prosedürde, doktorlar midenize küçük bir balon yerleştirir. Balon midenizde bulunan boşluğu azaltmak için suyla doldurulur. Bu, daha hızlı tok hissetmenizi sağlar.
Bu prosedürler genellikle diyet ve egzersiz tek başına yeterli olmadı durumlarda vücut kitle indeksi 30 veya üzeri olan kişiler için onaylanmıştır. Beklenen kilo kaybı, toplam vücut ağırlığı % 5 ila % 20'si arasında değişir.
Bazı kişilerde obezite cerrahisi olarak da adlandırılan kilo verme ameliyatı bir seçenektir. Kilo verme ameliyatı, rahatça yiyebileceğiniz yiyecek miktarını sınırlar, yiyecek ve kalorilerin emilimini azaltır veya her ikisini birden yapar. Kilo verme ameliyatı yüksek miktarda kilo verme şansını sunarken, ciddi riskler de oluşturabilir.
Kilo vermek için başka yöntemler denemenize rağmen başarısız olduysanız ve aşağıdaki koşulları sağlıyorsanız obezite için kilo verme ameliyatı gerçekleştirilmesi düşünülebilir:
Kilo verme ameliyatı, bazı kişilerin fazla vücut ağırlıklarının% 35 veya daha fazlasını kaybetmelerine yardımcı olur. Ancak kilo verme ameliyatı, obezitenin mucize bir tedavisi değildir.
Obezite cerrahisi yöntemleri fazla kilonuzun tamamını kaybedeceğinizi veya uzun vadede verdiğiniz kiloları geri almayacağınızı garanti etmez. Ameliyat sonrası vereceğiniz kilolar, yeme ve egzersiz alışkanlıklarınızda ömür boyu değişiklik yapma konusundaki kararlılığınıza bağlıdır.
Yaygın gerçekleştirilen kilo verme ameliyatları şunları içerir:
Vagal sinir blokajı, obezite için kullanılan başka bir tedavi yöntemidir. Karın derisinin altına, karın vagus sinirine aralıklı elektrik darbeleri gönderen ve beyne midenin ne zaman boş veya dolu hissettiğini söyleyen bir cihaz yerleştirilmesini içerir. Bu yeni teknoloji, bir kilo verme programı ile kilo veremeyen ve en az bir obezite ile ilgili durum olan tip 2 diyabet gibi 35 ila 45 arasında bir VKİ'ne sahip yetişkinler tarafından kullanılmak üzere 2014 yılında FDA onayı almıştır.
Ne yazık ki, hangi obezite tedavisi yöntemlerini denerseniz deneyin yeniden kilo alma riski bulunmaktadır. Kilo verme ilaçları alırsanız, almayı bıraktığınızda muhtemelen kilo alırsınız. Yüksek kalorili yiyecekleri veya yüksek kalorili içecekleri aşırı yemeye devam ederseniz, kilo verme ameliyatından sonra bile kilo alabilirsiniz.
Kaybettiğiniz kilonun geri gelmesini önlemenin en iyi yollarından biri, düzenli fiziksel aktivite yapmaktır. Günde 45 ila 60 dakika fiziksek aktivite verdiğiniz kiloları geri almanızı engellemek için yeterlidir.
Motive olmanıza ve rotanıza devam etmenize yardımcı oluyorsa fiziksel aktivitenizi takip edin. Kilo verdikçe ve daha iyi bir sağlık kazandıkça, hangi ek aktiviteleri yapabileceğinizi ve uygunsa, aktivitenizi nasıl artıracağınızı ve egzersizinizi nasıl hızlandıracağınızı doktorunuzla konuşun.
Her zaman kilonuz konusunda tetikte olmanız gerekebilir. Daha sağlıklı bir diyet ile daha fazla aktiviteyi pratik ve sürdürülebilir bir şekilde birleştirmek, uzun vadede kaybettiğiniz kiloyu korumanın en iyi yoludur.
Kilo vermenizi ve kilo korumanızı her seferinde bir gün yapın ve başarınızı garantilemek için kendinizi destekleyici kaynaklarla çevreleyin. Uzun vadede sadık kalabileceğiniz daha sağlıklı bir yaşam biçimi bulun.
Hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı olmayı vaat eden çok sayıda besin takviyesi mevcuttur. Bu ürünlerin etkinliği, özellikle uzun vadeli etkinliği ve güvenliği genellikle sorgulanabilir haldedir ve kesin kanıtlar bulunmamaktadır.
Tümü Gıda ve İlaç İdaresi tarafından diyet takviyeleri olarak kabul edilen bitkisel ilaçlar, vitaminler ve mineraller, reçetesiz ve reçeteli ilaçlarla aynı titiz test ve etiketleme sürecine sahip değildir. Bununla birlikte, "doğal" olarak etiketlenen ürünler de dahil olmak üzere bu maddelerden bazıları, tehlikeli olabilen ilaç benzeri yan etkilere sahiptir. Hatta bazı vitamin ve mineraller de aşırı miktarda alındığında sorun yaratabilir. İçerikler standart olmayabilir ve öngörülemeyen, zararlı yan etkilere neden olabilirler. Diyet takviyeleri ayrıca aldığınız reçeteli ilaçlarla tehlikeli etkileşimlere neden olabilir. Herhangi bir diyet takviyesi almadan önce doktorunuzla konuşun.
Akupunktur, meditasyonu ve yoga gibi zihin-vücut terapileri diğer obezite tedavilerini tamamlayıcı olarak kullanılabilir. Bununla birlikte, bu tedavilerin kilo kaybı üstüne etileri üstüne çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Tedavinize bu tür zihin-vücut terapisi yaklaşımları eklemekle ilgileniyorsanız, doktorunuzla konuşun.
Obezite tedaviniz sırasında doktorunuzla veya terapistinizle kendinizi nasıl daha iyi hissedebileceğiniz hakkında konuşun ve obezite ve kilo verme çabalarınızla başa çıkmak için şu ipuçlarını göz önünde bulundurun:
Kilo ile ilgili sağlık sorunları konusunda endişeleriniz varsa, doktorunuza obezite yönetimi konusunda danışın. Siz ve doktorunuz sağlık risklerinizi değerlendirebilir ve kilo verme seçeneklerinizi tartışabilirsiniz.