Konjonktivit olarak da adlandırılan göz kanlanması, göz kapağının içini ve gözlerin beyazlarını kaplayan zar olan konjunktivanın tahrişi veya göz enfeksiyonudur.
Çoğu konjonktivit hastalığında adenovirüse rastlanır, herpes simplex virüs, varicella zoster virüsü gibi pek çok farklı virüsten de kaynaklanabilir. Bunlara korona hastalığına neden olan virüs de dahildir.
Hem viral hem de bakteriyel konjonktivitte, boğaz ağrısı gibi solunum enfeksiyonu ya da soğuk algınlığı belirtileri görülebilir. Tam olarak temizlenmemiş ya da kişiye ait olmayan kontak lensleri kullanmak da bakteriyel konjonktivite yol açabilir.
İki türü de bulaşıcıdır. Virüs bulaşmış kişinin göz kanallarından gelen sıvılara temas sonucunda kişiden kişiye geçer. Tek veya iki göz de etkilenebilir.
Alerjik konjonktivit iki gözü de etkiler ve polen gibi alerjiye sebep olan maddelere karşı oluşan bir reaksiyondur. Alerjenlere yanıt olarak, vücutta immunoglobulin E (IgE) adlı bir antikor üretilir. Bu antikor, gözün mukus tabakasında yer alan mas hücresi adı verilen özel hücreleri tetikleyerek, histamin gibi iltihaplı maddelerin salınımını sağlar. Vücuttan histamin atılmasıyla, kızarık göz gibi alerji belirtileri ortaya çıkabilir.
Alerjik konjonktivitiniz varsa, gözde aşırı kaşınma, sulanma ve yanma hissi yaşayabilirsiniz. Çoğu hastada göz alerjisi için damla kullanılarak kontrol altına alınabilir.
Gözünüze kimyasal sıçraması ya da yabancı cisim girmesi sonucu oluşan tahriş, konjonktivite yol açabilir. Kimyasalı ya da cismi çıkarmak için gözü yıkamak ve temizlemek kızarıklığa ve tahrişe neden olabilir. Gözlerin sulanması veya mukus akıntısı gibi belirtiler genellikle bir gün içinde ortadan kaybolur.
İlk yıkama belirtileri azaltmıyorsa, bir doktora ya da göz uzmanına görünmeniz gerekir. Göze kimyasal sıçraması kalıcı göz hasarına yol açabilir. Devam eden belirtiler gözünüzde hala yabancı cismin bulunduğuna işaret edebilir.
Konjonktivit belirtileri, göz kanlanmasının, tahriş ve enfeksiyonun nedenine göre değişir. Belirtiler şunları içerebilir:
· Bir veya iki gözde pembe veya kırmızı renk değişikliği
· Bir veya iki gözde sertlik hissi
· Gözlerde kaşıntı, tahriş ve / veya yanma hissi
· Berrak, ince sıvı drenajı ve artan gözyaşı
· Gözlerde kalın, beyaz veya yeşil akıntı
· Sabah birbirine yapışan göz kapakları
· Göz kapaklarının şişmesi
· Bulanık görme
· Bakteriler: Bakteriler, fiziksel temas, kötü hijyen ortamı veya makyaj malzemeleri gibi esyaların ortak kullanımı sonucunda gözlere bulaşabilir.
· Virüsler: Soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu ve herpes gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilişkili virüsler konjonktivite sebep olabilir.
· Kimyasallar: Yüz veya göz makyajı, hava kirliliği, yüzme havuzlarındaki klor veya diğer toksik kimyasallar gözlerde tahrişe veya iltihaplanmaya neden olabilir.
· Alerjiler / hassasiyetler: Gözler, polen, küf, toz akarları, kozmetikler (hipoalerjenik, yüksek kaliteli veya organik olsa bile) , kontakt lensler ve solüsyonlar gibi alerjenlere veya tahriş edici maddelere karşı reaksiyon göstererek konjonktivit oluşturabilir.
Konjonktivit genellikle tıbbi geçmiş ve kapsamlı bir göz muayenesi ile teşhis edilir. Aşırı miktarda drenaj, iltihap veya kornea tutulumu gibi olağandışı durumların haricinde göz sıvısının boşaltımı veya test edilmesi gerekli değildir. Göz kızarıklığına neyin sebep olduğunu yalnızca bir göz uzmanı teşhis edebilir, bu nedenle durumunuzla ilgili olarak bir göz doktoruna görünmeniz gerekmektedir.
Konjonktivit tedavisi genelde belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Göz kapaklarınızı yapay göz damlası ile temizlemeniz ve günde birkaç kez soğuk ya da sıcak ıslak bezle baskı yapılması önerilir.
Kontak lens kullanıyorsanız, tedavi bitene kadar kullanmamanız önerilir.
Lenslerini tekrar kullanmadan bir gün önce dezenfekte etmeniz önerilir. Hastalık sırasında ya da sonrasında lens kutusu gibi lens aksesuarlarınızı değiştirmeniz gerekebilir. Hastalıktan önce kullandığınız makyaj malzemelerini tekrar kullanmamalısınız.
Çoğu durumda antibiyotik göz damlasına gerek duyulmaz. Konjonktivitin virüs kaynaklı olmasından dolayı antibiyotikler her zaman işe yaramaz, hatta etkisini giderek kaybederek zarara neden olabilir. Bu nedenle virüsün iki ila üç hafta kadar kendi süresini doldurması gereklidir.
Tedavi hastalığı oluşturan neden, hastanın genel tıbbi geçmişi ve gözün genel durumuna göre belirlenir. Tedavi genel olarak şunları içerebilir:
· Antibiyotik ve / veya steroid damlalar veya merhemler
· Anti-viral göz damlaları veya haplar
· Alerji karşıtı göz damlası
· Suni gözyaşı damlaları
Konjonktivit virüs kaynaklı olduğu durumlarda bulaşıcı olabilir. Gözden akıntı olduğu durumlarda yayılma riski daha yüksektir. Virüs yüzeylerde iki haftaya kadar hayatta kalabilir.
Konjonktivitin yayılımını önlemek için hijyene dikkat önemlidir. Örneğin;
• Gözlerinize ellerinizle dokunmayın
• Ellerinizi sık sık yıkayın
• Günlük temiz havlu ve bez kullanın
• Havlu ve bezleri paylaşmayın
• Yastık kılıflarını sık sık değiştirin
• Maskara gibi kozmetik malzemelerinizi atını
• Göz kozmetik malzemeleri ve kişisel göz eşyalarını paylaşmayın
Konjonktivitin normal soğuk algılığından daha bulaşıcı olduğunu unutmayın.
Yenidoğanların gözleri, annenin doğum kanalında bulunan bakterilere karşı oldukça hassastır. Bu bakteriler annede herhangi bir belirtiye neden olmaz. Nadir de olsa, bu bakteriler yenidoğanlarda oftalmia neonatorum adı verilen ciddi bir konjonktivit türüne neden olur ve daha ciddi duruma gelmeden tedavi gereklidir. Bu nedenle doğumdan kısa süre sonra her yenidoğanın gözlerine antibiyotik merhem sürülür. Bu merhem göz enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olur.
Konjonktivit genellikle uzun dönem komplikasyonları oluşturmamaktadır. Nadiren kornea kronik olarak iltihaplanabilmekte ve bu durum kalıcı görme sorunlarına yol açabilmektedir. Konjonktivit hastalığının iyileşmediği veya bir haftalık tedaviden sonra daha da kötüye gittiği durumlarda göz doktoruna görünmeniz gerekmektedir.
Kızarıklık düzelmez, semptomlarınız ağırlaşır veya yeni semptomlar ortaya çıkarsa, bir göz doktoruna müracaat edin.
Konjonktivit çocuklarda ve yeni doğan bebeklerde yaygın görülmektedir.
Tedavi, enfeksiyonun nedenine, çocuğun yaşına ve belirli ilaç, terapileri ne kadar iyi idare edebileceğine bağlı olarak doktorunuz tarafından belirlenir.