Kolorektal kanser, kolon (kalın bağırsak) veya rektumda başlayan bir kanserdir. Bu organların her ikisi de sindirim sisteminizin alt kısmındadır. Rektum, kolonun sonundadır.
Her 23 erkek ve 25 kadından 1'inin yaşamları boyunca kolorektal kanser geliştireceği tahmin edilmektedir.
Doktorunuz kanserin ne kadar ilerlediğini anlamak için evrelemeyi bir kılavuz olarak kullanabilir. Doktorunuzun kanserin evresini bilmesi önemlidir, böylece doktorunuz sizin için en iyi tedaviyi planlayabilir ve uzun vadede tedavinin nasıl ilerleyeceği hakkında size bilgi verebilir.
Bir kişinin kolon kanseri geliştirme riskini arttıran bir çok risk faktörü vardır.
Kolon kanseri geliştirme riskinizi artıran bazı faktörler kaçınılmazdır ve değiştirilemez. Yaş bunlardan biridir. 50 yaşına geldikten sonra bu kansere yakalanma riskiniz artar.
Diğer bazı değiştirilemez risk faktörleri şunlardır:
Diğer risk faktörleri önlenebilir faktörlerdir. Bu, kolon kanseri geliştirme riskinizi azaltmak için bunları değiştirebileceğiniz anlamına gelir. Önlenebilir risk faktörleri şunları içerir:
Araştırmacılar hala kolon kanserinin nedenlerini keşfetmek için araştırmalarını sürdürmektedir.
Kanser, kalıtsal veya edinilmiş genetik mutasyonlardan kaynaklanabilir. Bu mutasyonlar, kolorektal kanser geliştireceğinizi garanti etmez, ancak kanser geliştirme riskinizi artırır.
Bazı mutasyonlar, anormal hücrelerin kolonun iç yüzeyinde birikmesine ve polip oluşturmasına neden olabilir. Bunlar küçük, iyi huylu hücre büyümelerdir.
Bu büyümelerin ameliyatla giderilmesi önleyici bir önlem olabilir. Tedavi edilmeyen polipler ileride kanserli hale gelebilir.
Çoğu kolon kanseri, kolon veya rektumun iç yüzeyinde bir büyüme olarak başlar. Bu büyümelere polip denir.
Bazı polip türleri zaman içinde (genellikle yıllar içinde) kansere dönüşebilir, ancak tüm polipler kansere dönüşmez. Bir polipin kansere dönüşme riski, polipin türüne bağlıdır. Farklı polip türleri hakkında aşağıda bilgi verilmektedir.
Bir polipin kanserleşme riskini artıran veya bir kişinin kolon kanseri geliştirme riskini artıran diğer faktörler şunlardır:
Bir polipte kanser oluşursa, kanserli doku zamanla kolon veya rektum duvarına ilerleyebilir. Kolon ve rektumun duvarı birçok katmandan oluşur. Kolon kanseri en içteki katmanda (mukoza) başlar ve diğer katmanların bir kısmı veya tamamı boyunca dışa doğru büyüyebilir.
Kanser hücreleri kolon duvarında olduğunda, kan damarlarına veya lenf damarlarına (atıkları ve sıvıyı taşıyan küçük kanallar) doğru büyüyebilirler. Oradan yakındaki lenf düğümlerine veya vücudun uzak kısımlarına ulaşarak metastaz yapabilirler.
Bir kolorektal kanserin evresi (yayılma derecesi), kanserli dokunun duvara doğru ne kadar ilerlediğine ve kolon veya rektumun dışına yayılıp yayılmadığına bağlıdır.
Kolorektal kanser, özellikle erken evrelerde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Erken evrelerde yaşayabileceğiniz belirtiler şunları içerebilir:
Bu semptomlardan herhangi birini fark ederseniz, kolorektal kanser taraması yaptırmak için doktorunuzdan randevu alın.
Kolon kanseri belirtileri geç dönemlerde (3. ve 4. evreler) daha belirgindir. Yukarıdaki belirtilere ek olarak şunları da yaşayabilirsiniz:
Kolorektal kanser vücudunuzun diğer bölgelerine yayılırsa, şunları da yaşayabilirsiniz:
Kolon kanserinin erken teşhisi, tedavi için en iyi şansı verir.
50 ila 75 yaşları arasındaki, ortalama risk grubunda olan ve en az 10 yıllık bir yaşam beklentisi olan herkes için kolon kanseri taraması yapılması önerilmektedir.
Doktorunuz tıbbi ve aile geçmişiniz hakkında sizden bilgi alarak başlayacaktır. Ayrıca doktorunuz bir fiziksel muayene gerçekleştirecektir. Topakların veya poliplerin olup olmadığını belirlemek için doktorunuz karnınıza baskı uygulayabilir veya rektal muayene yapabilir.
Her 1-2 yılda bir dışkı testine yaptırmalısınız. Dışkı testleri, dışkınızda gizli kanı tespit etmek için kullanılır.
Guaiac, dışkı örneğinizi içeren kartı kaplamak için kullanılan bitki bazlı bir maddedir. Dışkınızda herhangi bir kan varsa, kartın rengi değişecektir.
Bu testten önce kırmızı et ve nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID'ler) gibi belirli yiyeceklerden ve ilaçlardan kaçınmanız gerekir.
FIT, kanda bulunan bir protein olan hemoglobini tespit eder. Guaiac tabanlı testten daha kesin sonuçlar verir.
Bunun nedeni, FIT'in üst gastrointestinal sistemden (nadiren kolorektal kanserin neden olduğu bir tür kanama) kanamayı tespit etme olasılığının düşük olmasıdır. Dahası, bu testin sonuçları yiyeceklerden ve ilaçlardan etkilenmez.
Bu testler için birden fazla dışkı örneğine ihtiyaç duyulduğundan, doktorunuz size ofiste test yaptırmak yerine muhtemelen evde kullanabileceğiniz test kitleri önerecektir.
Doktorunuz belirtilerinize neyin sebep olduğu konusunda daha iyi bir fikir edinmek için bazı kan testleri yapabilir. Karaciğer fonksiyon testleri ve tam kan sayımı diğer hastalıkları ve bozuklukları ekarte edebilir.
Minimal invaziv sigmoidoskopi, doktorunuzun kolonunuzun sigmoid kolon olarak bilinen son bölümünü anormallikler açısından incelemesine izin verir. Esnek sigmoidoskopi olarak da bilinen prosedür, üzerinde ışık bulunan esnek bir tüp içerir.
Kolonoskopi, küçük bir kamera takılı uzun bir tüpün kullanılmasını içerir. Bu prosedür, doktorunuzun olağandışı herhangi bir şeyi kontrol etmek için kolonunuzun ve rektumunuzun içini görmesini sağlar. Genellikle daha az invaziv tarama testleri kolorektal kanseriniz olabileceğini gösterdikten sonra yapılır.
Kolonoskopi sırasında doktorunuz ayrıca anormal alanlardan doku alabilir. Bu doku örnekleri daha sonra analiz için bir laboratuvara gönderilebilir.
Kolorektal kansere dönüşebilecek iyi huylu büyümeleri tespit etmede mevcut tanı yöntemlerinden sigmoidoskoplar ve kolonoskopiler en etkilidir.
BT taramaları, doktorunuza kolonunuzun ayrıntılı bir görüntüsünü sağlar.
Birine kolon kanser teşhisi konduktan sonra, doktorlar hastalığın yayılıp yayılmadığını ve yayıldıysa ne kadar uzağa yayıldığını anlamaya çalışacaklardır. Bu sürece evreleme denir. Bir kanserin evresi, vücutta ne kadar kanser yayılımı olduğunu tanımlar. Kanserin ne kadar ciddi olduğunu ve en iyi nasıl tedavi edileceğini belirlemeye yardımcı olur. Doktorlar ayrıca hayatta kalma istatistikleri hakkında konuşurken de kanser evrelemesi sonuçlarını kullanırlar.
En erken evre kolon kanseri, evre 0 (çok erken evre) olarak adlandırılır ve evreler daha sonra evre I (1) ila IV (4) arasında değişir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az yayılmıştır. Evre IV gibi daha yüksek bir sayı, kanserin daha fazla yayıldığı anlamına gelir. Her insanın kanser deneyimi benzersiz olsa da, benzer aşamaları olan kanserler benzer bir ilerleyişe sahip olma eğilimindedir ve genellikle aynı şekilde tedavi edilir.
Kolon kanseri için en sık kullanılan evreleme sistemi, 3 temel bilgiye dayanan Amerikan Ortak Kanser Komitesi (AJCC) ''TNM'' sistemidir. Bu sistem aşağıdaki 3 temel parametreyi kullanarak evrelemeyi gerçekleştirir:
2. Yakındaki lenf düğümlerine (N) yayılma: Kanser yakındaki lenf düğümlerine yayıldı mı?
3. Uzak bölgelere yayılma (metastaz) (M): Kanser uzaktaki lenf düğümlerine veya karaciğer veya akciğerler gibi uzak organlara yayıldı mı?
Bu üç parametre için alınan verilere göre kolon kanseri aşağıdaki evreler ile sınıflandırılır:
Kolon kanserinin tedavisi çeşitli faktörlere bağlıdır. Genel sağlığınızın durumu ve kolon kanserinizin evresi doktorunuzun tedavi planını oluşturmasını sağlayacaktır.
Kolon kanserinin ilk aşamalarında, cerrahınızın kanserli polipleri ameliyatla alması mümkün olabilir. Polip bağırsak duvarına yapışmamışsa, muhtemelen ameliyat çok rahat geçecektir.
Kanseriniz bağırsak duvarlarınıza yayıldıysa, cerrahınızın herhangi bir komşu lenf düğümüyle birlikte kolon veya rektumun bir kısmını alması gerekebilir. Mümkünse, cerrahınız kolonun kalan sağlıklı kısmını rektuma yeniden bağlayacaktır.
Bu mümkün değilse cerrahınız karın duvarında bir açıklık oluşturmayı içeren kolostomi ameliyatını yapabilir. Kolostomi geçici veya kalıcı olabilir.
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaçların kullanılmasını içerir. Kolon kanserli kişiler için kemoterapi genellikle ameliyattan sonra, kalan kanserli hücreleri yok etmek için kullanılmaktadır. Kemoterapi ayrıca tümörlerin büyümesini de kontrol altında tutar.
Kolon kanserini tedavi etmek için kullanılan kemoterapi ilaçları şunları içerir:
Kemoterapi genellikle ek ilaçlarla kontrol altında tutulması gereken yan etkiler oluşturmaktadır.
Radyasyon, ameliyattan önce ve sonra kanserli hücreleri hedeflemek ve yok etmek için X ışınlarında kullanılana benzer güçlü bir enerji ışını kullanır. Radyasyon tedavisi genellikle kemoterapi ile birlikte uygulanır.
Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler de önerilebilir. Kolorektal kanseri tedavi etmek için FDA tarafından onaylanan ilaçlar şunları içerir:
Bu ilaçlar diğer tedavi türlerine yanıt vermeyen ve vücudun diğer bölgelerine yayılan metastatik veya geç evre kolorektal kanseri tedavi etmekte kullanılmaktadır.
Kolorektal kanser teşhisine sahip olmak endişe verici olabilir, ancak bu tür kanser özellikle erken teşhis edildiğinde son derece tedavi edilebilir.
Kolon kanserinin tüm aşamaları için 5 yıllık sağkalım oranının yüzde 63 olduğu tahmin edilmektedir. Rektal kanser için 5 yıllık sağkalım oranı yüzde 67'dir.
5 yıllık hayatta kalma oranı, teşhisten sonra en az 5 yıl hayatta kalan kişilerin yüzdesini yansıtır.
Daha ileri kolon kanseri vakaları için tedavi önlemleri de uzun bir yol kat etti.
Aynı zamanda, doktorlar artık genç insanlarda kolorektal kanser görüyorlar. Bunların bir kısmının sağlıksız yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklanıyor olduğu düşünülmektedir.
ACS'ye göre, yaşlı yetişkinlerde kolorektal kanser ölümleri azalırken, 2008 ve 2017 yılları arasında 50 yaşın altındaki kişilerde ölümler arttı.
Aile öyküsü ve yaş gibi değiştirilemeyen bazı kolon kanseri risk faktörleri önlenebilir değildir.
Bununla birlikte, kolorektal kansere katkıda bulunabilecek yaşam tarzı faktörleri önlenebilir ve bu hastalığı geliştirme genel riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir.
Kolon kanseri geliştirme riskinizi azaltmak için aşağıdaki adımları atabilirsiniz:
Bir başka koruyucu önlem, 50 yaşından sonra düzenli bir şekilde kolonoskopi taraması yaptırmaktır. Kolon kanseri ne kadar erken tespit edilirse, tedavinin sonucu o kadar iyi olur.