Hidrosefali, beyin omurilik sıvısının normalin üzerinde birikmesi sonucu oluşan kronik ve nörolojik bir hastalıktır. Anne karnı da dahil her yaşta görülebilir. Beyin üzerinde oluşan baskı pek çok soruna neden olur. Sıvı birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıkabilen beyin hasarı, gelişimsel, fiziksel ve zihinsel bozulmalara neden olabilir. Ciddi komplikasyonları önlemek için tedavi gerekir. Hidrosefali kendiliğinden iyileşmez ve ilaçla tedavi edilemez, tek çözüm ameliyattır. Şant takılarak gerçekleştirilen ameliyatın hastalık teşhis edildikten sonra en kısa zamanda yapılması gerekir. Tedavi edilmiş çoğu hidrosefali hastası uzun ve problemsiz bir yaşam sürebilir. Hastalık tedavi edilmezse ölümcül olabilir.
Hidrosefali belirti ve semptomları hastalığın başlangıç yaşına göre değişim gösterir.
Bebeklerde hidrosefalinin yaygın belirtileri ve semptomları aşağıdaki gibidir:
Yeni yürümeye başlayan çocuklar ve daha büyük çocuklarda hidrosefali belirtileri aşağıda listelenmiştir.
Bu yaş grubundaki yaygın belirti ve semptomlar şunlardır:
60 yaş ve üstü bireylerde görülen yaygın hidrosefali belirti ve semptomları şunlardır:
Omuriliğin normal gelişimini devam ettirememesi ve daha da önemlisi açık kalması durumu. Üçüncü karıncık ile birlikte dördüncü karıncık arasında yer alan su kanalının normale oranla daha dar ve daha sağlıksız olması durumu. Beyin sapı tümörü de bu hastalığın en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Menenjit gibi hastalıklardan sonra ortaya çıkan sorunlarda hidrosefali hastalığını beraberinde getirebiliyor. Beyin zarı ve altında meydana gelen kanamalar da bu hastalığın nedenleri arasında yer alıyor.
Erkek bebeklik dönemi ve çocuklarda bu hastalığın tespit edilmesi çok daha kolay bir hal alıyor. Çocuk doktoru, yapacağı testlerin yanı sıra kafa yapısındaki anormal büyüme ile birlikte teşhis koyabilir. Akabinde gerçekleştirilecek olan tetkikler ile birlikte kesin tanıya varmak da mümkün olacaktır. Kafa büyümesinin tek nedeni hidrosefali değildir, farklı nedenler de söz konusu olabilir bu yüzden yalnızca fiziksel muayene ile bir sonuç elde etmek de kesinlikle hatalı olacaktır. Beyin ultrasonu da bu hastalığın ortaya çıkartılmasında önemli uygulamalardan bir tanesidir ve ultrason sonrası da eğer ihtiyaç duyulursa farklı tetkiklere başvurulabilir. Küçük yaştaki çocuklarda doktor kontrolü bu yüzden çok daha fazla öneme sahiptir ve düzenli kontroller neticesinde var olan sağlık problemleri de gün yüzüne çıkartılacaktır.
Beyinde aşırı su birikimi olarak bilinen bu hastalığın belli bir risk grubu yoktur. Erken yaştaki çocuklarda ya da ergenlik dönemindeki kişilerde ortaya çıkabileceği gibi yetişkinlerde de meydana gelebilir. Oldukça riski ve tehlikeli bir hastalık olduğunu belirtmek gerekiyor. Dışarıdan bakıldığında kafa yapısındaki anormal büyüme net bir şekilde sezilir ancak ultrason her zaman kesin sonuç için daha sık tercih ediliyor. Şant için gerekli teşhis kesin olarak konulduktan sonra, hastaların bir an önce tedavilerini olması gerektiği belirtilir. Oldukça tehlikeli bir hastalık ve bu hastalığın nedenleri de öncelikli olarak araştırılmalıdır. Birçok nedeni olabilir ve bu neden üzerine yoğunlaşmak da tedavi süreci adına çok daha sağlıklı ve doğru bir seçim olacaktır.
Anormal büyümenin önüne geçmek ve sıvı dengesini sağlamak için şant ameliyatına başvurmak en doğru tercih olacaktır. Hastalığın farklı bir tedavisi bulunmuyor ve ne yazık ki erken teşhis edilmediği takdirde tedavi süreci de çok daha sıkıntılı ve uzun bir hal alıyor. Kafatası yapısındaki büyümeyi durdurmak, sıvı birikiminin önüne geçmek ile mümkündür ve hasta kişi bir bebek dahi olsa bu ameliyatın yapılmasında fayda var. Doktorunuz süreç ile ilgili bilgilendirmeyi en iyi şekilde yapacak ve var olan riskleri de yine sizinle paylaşacaktır.
Şant, hidrosefali hastalarında kullanılır ve bu borunun yerleştirilme işlemi de şant ameliyatı ile birlikte mümkün hale gelmektedir. En zor cerrahi operasyonlardan bir tanesidir e uzman cerrahlardan yardım almanızı tavsiye ediyoruz. Şant, cilt altına yerleştirildiği için gözle görülmesi de mümkün değildir, bu yüzden görsel olarak kişiye herhangi bir rahatsızlık vermez. Beyin omurilik sıvısının anormal bir şekilde artması neticesinde beyin karıncıklarında da büyüme meydana geliyor ve bu durum kimi zaman kafatasının büyümesine de neden olabiliyor. Bu hastalığın önüne geçmek ve kişinin normale dönmesini sağlamak adına şant ameliyatı yapılmaktadır.
Hidrosefali hastalarının tedavisinde kullanılan ve hayati önem taşıyan bir yapı olarak karşımıza çıkan şant, şant ameliyatı ile birlikte deri altında sorunsuz bir şekilde yerleştiriliyor. Bu yapı bir boruyu andırıyor ve kafa derisi altında pompaya da sahip olduğunu ifade etmek gerekiyor. İşlevsel bir yapı olduğunu söyleyebiliriz ve daha da önemlisi tek yönlü bir çalışma sunmaktadır. Hidrosefali hastalarının tedavisi için kullanılan bu özel yapının yerleşimi ise uzman cerrahlar tarafından yapılıyor. Operasyon ne kadar zor olsada günümüzde başarı ile gerçekleştirilmektedir.
Şant ameliyatının yapılış nedeni beyin omurilik sıvısında yer alan akışın normal seviyelere getirilmesini sağlamaktır. Belli başlı nedenlerden dolayı sıvı akışında hızlanma ve artış meydana gelebiliyor ve bu da kafatası yapısını olumsuz anlamda etkiliyor. Bu etkiyi ortadan kaldırmak adına şant adı verilen elastik ve silikon yapıdaki bir borudan yardım alınır. Şant ameliyatı ile birlikte bu sıvı akışının dengelenmesi mümkündür ancak riskli bir operasyon olduğunu da belirtmekte fayda var. Bu operasyon ile birlikte beyin içerisindeki basıncın anormal bir şekilde artışı da engellenmiş oluyor. Yapılan müdahale sonrası doktor kontrolleri büyük bir önem taşıyor ve sistemin düzenli çalışıp çalışmadığı da sık sık kontrol edilmelidir.
Kafatasında küçük bir delik açılarak ilk müdahale gerçekleştiriliyor ve elbette bu müdahalede hem hasta hem de hekim konforunun arttırılabilmesi için genel anestezi de uygulanacaktır. Şantın bir ucu beyin omurilik sıvısının yer aldığı beyindeki ilgili odacığa yerleştirilecektir. Bir diğer ucu ise sıvı emiliminin daha kolay bir şekilde sağlanabilmesi için karın ya da kalp boşluğunun bulunduğu noktaya entegre edilir. Operasyon süre olarak da oldukça uzun süren ameliyatlar arasında yerini almaktadır. Ameliyat sonrasında birtakım riskler ile de karşı karşıya gelebilirsiniz. Bu riskler de ameliyat öncesinde hastaya detaylı bir şekilde aktarılıyor ve hasta onay verdiği takdirde operasyon için harekete geçilecektir.
Beyinde aşırı su birikmesi durumuna hidrosefali adı verilmektedir ve bu hastalığa sahip kimselerde kafatasının normalden çok daha büyük bir görüntüye sahip olduğunu da söyleyebiliriz. Bu hastalığın risk altına aldığı belli bir yaş grubu yoktur. Yetişkinlerde meydana gelebileceği gibi 0-2 yaş grubunda da meydana gelebilir. Her insan risk grubundadır ve hastalığın sizleri ne zaman ziyaret edeceğini kestirmek de mümkün değildir. Ameliyatı, beyinde aşırı su birikme rahatsızlığına sahip olan herkes olabilir ancak bunun öncesinde birtakım tetkiklere ihtiyaç duyuluyor ve bu tetkikler neticesinde ameliyat için sorun teşkil eden bir durum ortaya çıkmazsa ilgili tarih belirlenerek ameliyat için harekete geçiliyor. Az önce de ifade edildiği gibi hastalık yalnızca yetişkinlerde değil, bebeklerde de görülebilir ve hiç vakit kaybetmeden ameliyatın gerçekleştirilmesinde fayda vardır. Aksi takdirde genel sağlık durumunda da birtakım sıkıntılar yaşanacaktır.
Karın duvarı ve bağırsaklar arasında mevcut olan yapıları saran özel bir kılıf söz konusudur. Bu, insan vücudunun ne kadar mükemmel bir yaratılışa sahip olduğunun en güzel örneklerinden bir tanesidir. Bu yapılanmanın en büyük özelliği ise sıvı emilimini daha kusursuz ve daha kolay hale getiriyor olmasıdır. Bu kılıfın adı tıp dilinde periton olarak adlandırılıyor. Lumboperitoneal şant uygulamasında lomber bölgede yer alan beyin omurilik sıvısı ile birlikte petiton arasındaki bölgeye 2 mm’lik bir hortum yerleştirilir ve yine bu hortumun cilt altına yerleştirileceğini de ifade etmek gerekiyor. Zor bir operasyon olmasına rağmen ülkemizde bu ameliyatı kusursuz bir şekilde gerçekleştiren çok sayıda cerrah olduğunu da söylemek mümkündür.
Hidrosefali, uzun süredir varlığını devam ettiren hastalıklardan bir tanesi ve ne yazık ki tedavi konusunda alternatifler üretilmesine rağmen birçok uygulamada başarı elde edilemediğini de görebiliyoruz. Ventriküloperitonel şant uygulaması da popüler müdahale yöntemlerinden bir tanesi ancak çok fazla açık barındırdığını söylemek mümkündür. Bunlardan bir tanesi de aşırı drenaj ile birlikte tıkanma sorunlarını beraberinde getiriyor olmasıdır. Çok sık kullanılan ya da tercih edilen bir alternatif olmadığını belirtmekte fayda var ancak hali hazırda bazı cerrahların özellikle bu yöntemi tercih ettiğini de görebiliyoruz.
Ameliyatın yapılacağı hastane şartlarından öte cerrahınızın tecrübesi de büyük önem taşıyor. Yeterli ve deneyimli personel sayısının fazla olması, steril bir ortamın yaratılması ve daha da önemlisi ameliyat için gerekli olan cihazların eksiksiz bir şekilde hastanede yer almasına da dikkat etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki merdiven altı olarak tabir edilen kliniklerin sayısı bir hayli artmış durumda ve sırf uygun fiyatlı diye bu adresleri tercih eden hastalar da mevcut. Sağlığınız değerlidir bunu unutmamanız gerekiyor, bu yüzden gerçekten sizlere ve sağlığınıza değer veren uzmanlar ile iletişimde olmanız gerekiyor. Hastane şartlarının sağlanmasında ise az önce de ifade ettiğimiz gibi gerekli ekipman ve donanımlı personel büyük önem taşıyor.
Ameliyattan sonra bir süre hastanede gözetim altında tutulacaksınız ve eğer beklenen iyileşme sağlanamazsa yoğun bakım süresi de uzayacaktır. Bu süre bebeklerde çok daha uzun olabiliyor ancak az önce de söylediğimiz gibi bu süreyi etkileyen en önemli detay da iyileşme belirtisidir. Yoğun bakım gerektiren bir operasyon olduğunu söyleyebiliriz bu yüzden refakatçiye de ihtiyaç olacaktır. Ameliyat öncesinde doktorunuz hasta yakınları ile de birtakım görüşmeler yapacak ve onlara da nasıl hareket etmeleri gerektiğini bildirecektir. Hasta ve doktor iletişiminin yanı sıra doktor hasta yakını iletişimi de bu operasyon öncesinde büyük bir önem taşıyor. Hasta yoğun bakımda iken birtakım prosedür ve formaliteleri de hasta yakınları yerine getirecektir.
Cerrahi müdahalelerde hata ve hekim konforunun önemi de büyüktür ve şant ameliyatında da anestezi uygulanmaktadır. Genel anestezi ile birlikte hastanın herhangi bir şey hissetmemesi mümkündür ve bu sayede operasyon da her iki taraf için çok daha rahat geçecektir. Bu yüzden ameliyat öncesi yapılacak olan tetkikler arasında anestezi testleri de yer almaktadır. Bu testler sayesinde hastanın anesteziye vereceği reaksiyon da daha net bir şekilde ortaya çıkartılıyor ve buna göre önlemler alınabiliyor. Bazı hastalar, yapılan anesteziye alerjik reaksiyonlar ile tepki verebiliyor ya da daha büyük tepkiler veren hastalar da söz konusudur. Bu yüzden öncelikli olarak bu durum için bir önlem alınmalı ve sonrasında ameliyat planlaması yapılmalıdır.
Her cerrahi müdahale öncesinde tetkiklere ihtiyaç duyulur ve bu tetkikler de ameliyatın süreci ile birlikte sonuçlarını belirlemede yardımcı olur… Yapılacak tetkikler doktorunuz tarafından incelenecek ve genel sağlık durumu da yine bu tetkiklere bağlı olarak ele alınacaktır. Hastanın farklı bir sağlık sorunu varsa ve bu durum ameliyatı olumsuz etkileyecekse erteleme ya da iptal etme durumu da söz konusu olabilir. Tetkiklerin eksiksiz ve hatasız bir şekilde yapılması bu yüzden büyük bir öneme sahip ve tamamlandıktan sonra da süreç ile ilgili karar çok daha profesyonel bir şekilde verilecektir. Bu tetkikler arasında anestezi kontrolü ve hastanın genel sağlık durumunu daha kısa sürede ortaya çıkartacak uygulamalar da yer alıyor.
İlaç kullanımı, gündelik hayatlarınızda da tavsiye edilen bir şey değildir ancak hastalıkların kısa sürede ortadan kaldırılması ve bedenin daha zinde bir tavra sahip olması için ilaç desteği alınabiliyor. Şant ameliyatı öncesinde ise ilaç kullanımını terk etmeniz gerekiyor. Bununla birlikte düzenli olarak kullandığınız ilaçlar var ise eğer bunu da doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor. Kan sulandırıcı ilaçlar ameliyat öncesinde her zaman için tehlikeli olmuştur ve operasyon esnasında meydana gelecek olan kanamaları da tetikleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor. En az 10 gün öncesinden ilaç kullanımı terk edilmeli ve doktorunuza da bu konuda gerekli bilgi verilmelidir. Basit bir ağrı kesici dahi kullansanız bu ilacın ameliyata olumsuz anlamda yansıyacağını da ifade etmekte fayda var.
Ameliyat öncesi dönem gibi ameliyat sonrası dönem de büyük bir önem taşıyor. Doktorunuzun uyarılarını göz önünde bulundurduğunuz takdirde ameliyat sonrası karşınıza çıkacak olan riskleri de en aza indirgemiş olacaksınız ve bununla birlikte iyileşme süreci ile ilgili sorunlarda geride kalacaktır. Şant ameliyatı sonrasında yaşanabilecek sorunlar sizleri endişeye sevk etmesin çünkü tedavi edilebilecek sorunlardır ve doktorunuz ile iletişimde olduğunuz takdirde bu sorunları da ortadan kaldırmak mümkün hale geliyor. Gayet zor ve hassas bir ameliyat olduğu için kısa süreli görme kayıplarına neden olabiliyor ancak bu durumun her hasta için geçerli olduğunu ya da bu durumun kesin olarak gerçekleşeceğini belirtmek de doğru olmayacaktır.
Şant ameliyatı sonrası ayağa kalkma süresi değişiklik gösterebiliyor. Öncelikli olarak ameliyattan hemen sonra gündelik hayatlarınıza devam etmenizin mümkün olmadığını bilmenizde fayda var. Taburcu edildikten sonra da adapte olmanız çok kolay olmayacak ve doktor kontrolleri devam edecektir. Yoğun bakım gerektiren bir operasyon olduğunu daha önce de ifade etmiştik ve yoğun bakım süresi de bazı hastalarda uzayabiliyor. Gözetim altındayken iyileşme belirtileri görüldüğü takdirde bu süre daha kısa bir hal alacaktır ancak birtakım riskler ve sorunlar tespit edildiği takdirde süre haliyle uzuyor ve ayağa kalkma eylemi için biraz daha beklemeniz gerekiyor. Bu konuda doktorunuz da merak ettiğiniz sorulara daha detaylı bir şekilde yanıt verecek ve sizleri bilgilendirecektir.
Cerrahi operasyon sonrası oluşması muhtemel yaralar için de tedavi yöntemleri mevcut ve risk grubuna bakıldığında belki de en hafif risklerden bir tanesidir. Burada sıkıntı olan taraf ise yara izinin kalıcı olmasıdır ve deriye bakıldığında bu durum net bir şekilde görülebilir. Küçük yaralar kapatılabilirken büyük yaralar ne yazık ki deri üzerindeki yerini uzunca bir süre koruyor ve bu da görsel anlamda sorunlara neden olabiliyor. Cerrahi bir operasyon geçireceksiniz ve bu tür şeyleri de göze almanız gerekiyor. Bir üst başlıkta yer alan risk grubu durumlar ile kıyaslandığında yara gibi sorunlar büyütülecek sorunlar değildir.
Şant ameliyatı hakkında bilmeniz gereken en önemli detaylardan bir tanesi de şantın kullanım süresidir. Bir ömür devam edecek ve sorunsuz bir şekilde çalışması gereken bir sistem olduğunu belirtmekte fayda var. Uzmanlar, şantın çıkartılmasını tavsiye etmiyor ve bu konuda hastalara da gerekli uyarıları yapıyorlar. Eğer bir sorun yaşanırsa ve mekanik sorunlar baş gösterirse şant çıkartılır ancak yerine daha güçlü bir dinamoya sahip olan yeni şant takılır. Bir ömür boyu kullanılması durumu tavsiye edilen durumdur ve hastaların da bu konuda ekstra hassasiyet göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz.
Şant ameliyatından sonra hastaların en çok merak ettiği konulardan bir tanesi de MR ve tomografi durumudur. Farkı bir hastalık için kontrole gidildiğinde MR çekilmeniz veya tomografi çekilmeniz şant sistemine herhangi bir şekilde zarar vermeyecektir. Mekanizma hassas bir işleyişe sahip ancak bu tür uygulamalar neticesinde zarar görmediğini de belirtmek gerekiyor. Ameliyat sonrası dönemde hassas olmanız gereken bazı detaylar var ancak bu konuda içiniz rahat olsun ve zaten doktorunuz da gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır. Şant sisteminin işleyişini bozacak bazı hususlar mevcut ve bu sistemde herhangi bir aksama olduğu takdirde sıkıntılı bir süreç de sizleri bekliyor. Bu yüzden daha dikkatli ve hassas davranmakta her zaman için fayda var.
Düzenli doktor kontrolleri uzunca bir süre devam edecek ancak kontroller tamamlandıktan sonra da risk e yan etkiler ile karşı karşıya gelmeniz mümkündür. Özellikle yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte kusma durumu mevcut ise doktorunuza bilgi vermeniz gerekiyor. Bunun nedeni ise şant sisteminde meydana gelebilecek bozukluklardır. Eğer şantın değiştirilmesi gerekiyor birtakım tetkikler neticesinde bu durum daha net bir şekilde ortaya çıkacak ve doktorunuz da gerekli müdahaleyi en kısa sürede yapacaktır. Ameliyat sonrası dönemde doktorunuz ile iletişimde olmanızda fayda var ve bu sayede farklı sorunlar için de erken teşhis mümkün hale geliyor.
Şant ameliyatı sonrası iyileşme sürecinin profesyonel bir şekilde takip edilmesi gerekiyor. Doktorunuz sizinle ilgili tarihleri paylaşacak ve bu tarihlerde yanında yer almanız gerektiğini söyleyecektir. Kontrol günlerini aksatmamanızda fayda var ve bu sayede var olan bir sağlık sorununu tespit etmek de daha kolay olacaktır.
İyileşme süreci hastadan hastaya değişiklik gösteriyor. Bununla birlikte ameliyattan sonraki dönemde göstereceğiniz hassasiyet de bu süreci daha hızlı hale getirecektir.
Operasyondan sonraki iki ay oldukça önemlidir. Bu süre boyunca bazı hususlara azami özen gösterilmesi sayesinde şant ameliyatının etkileri daha da olumlu olmaktadır.
1. Vücuda yerleştirilen yabancı bir cisme karşı vücut reddetme belirtileri vermektedir. Böyle bir durum gerçekleşirse mutlaka doktora başvurulmalıdır.
2. Umumi ortamlardan ve mikrop kaynaklarından; tozlu ve solunumu bozan ortamlardan uzak durulmalıdır.
3. Operasyondan sonra üst solunum yolu enfeksiyonu başlarsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
4. Operasyondan sonra ağır işlerde çalışılmamalı, ağır kaldırılmamalı ve hafif spor egzersizleri dışında spor yapılmamalıdır.
Şant ameliyatı sonrası hastaların en çok merak ettiği sorulardan bir tanesi de şant takılıp takılmadığının dışarıdan belli olup olmayacağıdır. Doktor fiziksel temas ile bir kontrol yaptığı zaman bunu anlayabilir ve dışarıdan bir göz şant takıldığını fark etmez. Görsel olarak sizleri rahatsız edecek herhangi bir görüntü söz konusu değildir ancak yara izi dikkatli bakıldığı takdirde belli olabilir. Bunun dışında şantın sizlere herhangi bir zararı olmayacaktır. Estetik açıdan rahatsızlık vermeyen bir ameliyat olduğunu da bir kez daha hatırlatmış olalım. Yine aklınıza takılan soru işaretleri olursa hiç çekinmeden operasyon gerçekleştirecek doktor ile bu soru işaretlerini de paylaşabilirsiniz.
Şant ameliyatının süresi ile ilgili de net bir bilgi yer almıyor ve bu bilgiye ulaşmak adına doktorunuz ile iletişime geçmeniz de çok daha sağlıklı olacaktır. Online dünyada verilen süre bilgileri de yanıltıcı olabilir çünkü hastanın operasyon esnasında vereceği reaksiyonu tahmin etmek ne yazık ki çok güç ve hatta imkânsız. Bununla birlikte operasyon esnasında meydana gelecek olumsuz sonuçlar da sürenin uzamasına sebebiyet verecektir. Zor bir operasyon olduğunu söyleyebiliriz ve anestezi destekli uygulanmaktadır. Hasta ve hekim konforu yüksek olmasına rağmen başarılı bir cerraha her daim ihtiyaç duyuluyor.
İlk altı haftalık süreç, bir nevi gözetim süreci olarak ele alınıyor ve bu süreç tamamlandıktan sonra hareket kabiliyetinizi yavaş yavaş yeniden kazanabiliyorsunuz. Gündelik hayata dönmenin yanı sıra kişisel ihtiyaçlarınızı da yavaş yavaş karşılayabileceksiniz ancak daha rahat hareket etmek adına yine bir yakınınızın size yardımcı olması ve eşlik etmesi tavsiye ediliyor. Zor bir ameliyat ve ameliyattan sonraki dönem de gerçekten sıkıntılı ancak sabırlı davrandığınız takdirde süreç daha hızlı ilerleyecek ve gündelik ihtiyaçlarınızı karşılamanız da çok daha kolay bir hal alacaktır. Doktorunuz, kontroller sonucunda neler yapabileceğinizi sizinle paylaşacak ve sık sık bilgilendirmede bulunacaktır. Bu süre zarfında da düzenli kontroller yine devam edecektir.
Şant ameliyatından sonra hastanın gözlem süresi bir hayli uzundur ve bu süre zarfında doktor kontrolleri de devam edecektir. Doktor kontrollerinin ne zaman yapılacağı operasyonu gerçekleştiren doktor tarafından belirlenir. Burada sizlere ve yakınlarınıza düşen en önemli görev, verilen tarihleri aksatmamak olacaktır. Doktor kontrolleri her cerrahi operasyon sonrası olduğu gibi şant ameliyatı sonrasında da büyük önem taşıyor ve hastanın iyileşme sürecinin takibi de yine bu kontroller ile birlikte yapılıyor. Pansuman dışında da kontroller devam edecek ve genel sağlık sorunlarının incelenmesi de mümkün hale gelecektir. Var olan bir risk durumu söz konusu ise eğer müdahale etme şansı da daha yüksek olacak.
Şant ameliyatı basit bir ameliyat değildir ve bu durum doktor için olduğu gibi hasta için de geçerlidir. İstirahat raporu elbette verilir ve uzun süreli bir dinlenmeye de ihtiyacınız var… Doktorunuz bu konuda anlayışlı davranacaktır ve eğer ağır bir işte çalışıyorsanız rapor sürenizin uzatılması da mümkündür. Ameliyattan sonra istirahat büyük bir önem taşıyor ve özellikle bu tür zor müdahalelerden sonra bedenleriniz çok daha hassas bir hale geliyor. İş hayatına dönmek için acele etmenize gerek yok çünkü yapacağınız en küçük hata bedenlerinize zarar verebilir ve iyileşme sürecini de sekteye uğratabilir.