Akciğer kanseri, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser kaynaklı ölümlerin en önde gelen nedenidir ve prostat kanseri, meme kanseri ve kolorektal kanserin toplamından daha fazla ölüme neden olur.
Akciğer kanserinin küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri ve mezotelyoma olmak üzere üç alt tipi bulunmaktadır.
Sigara içmek akciğer kanseri için en yaygın risk faktörüdür ve vakaların yaklaşık yüzde 90'ını sigara içenler oluşturur.
Sigara içmek akciğer kanseri gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Sigara içimi ortadan kaldırılırsa akciğer kanseri teşhislerinin yüzde 90'ının önlenebileceği tahmin edilmektedir. Sigara içmeyenlerde arsenik, bazı organik kimyasallar, radon, asbest, radyasyona maruz kalma, hava kirliliği, tüberküloz ve çevresel tütün dumanı gibi belirli endüstriyel maddelere maruz kalmak da kişinin akciğer kanseri gelişme riskini arttırmaktadır.
Aile öyküsü
Ailede akciğer kanseri öyküsü, bir kişinin akciğer kanserine yakalanma riskini artırabilir; sigara içmek gibi başka ek risklere de sahip iseniz kanser oluşturma riskiniz artar.
Akciğer kanseri olan bir aile üyeniz varsa, kanser gelişme olasılığınız, ailesinde akciğer kanseri olmayan birine göre iki kat daha fazladır. Akciğer kanseri geliştiren iki veya daha fazla birinci derece akrabası (erkek kardeşler, kız kardeşler, ebeveynler veya çocuklar) olan kişiler için akciğer kanserine yakalanma şansı daha da yüksektir.
Pasif içicilik
İkinci el sigara dumanaına - yanan bir sigaradan veya başka bir tütün ürününden gelen veya sigara içenler tarafından dışarı verilen duman - maruz kalmak da akciğer kanserine yakalanma riskini artırır. Daha küçük miktarlarda vücuda alınmasına rağmen, kansere neden olan aynı ajanlar pasif içicilik yoluyla da solunmaktadır.
Mesleki maruziyet
Asbeste maruz kalmanın mezotelyomaya neden olduğu bilinmektedir. Artık kullanılmasa da, asbest bir zamanlar yapı malzemeleri ve yalıtımda yaygın olarak kullanılmıştır. İnşaatta, gemi yapımında, belirli imalat türlerinde, itfaiyede ve diğer ilgili alanlarda çalışan kişiler, çalıştıkları yıllar boyunca asbeste maruz kalmış olabilirler. Bildirilen tüm mezotelyoma vakalarının yüzde 70 ila yüzde 80'i işyerinde asbest maruziyetiyle ilişkilendirilmiştir.
Arsenik, nikel, krom, katran gibi diğer toksinler özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanseri gelişme riskini artırabilir. Mesleki maruziyet riskleri sigara içen kişilerde artmaktadır.
Çevresel Maruziyet
Evler ve ofisler, içlerinde yaşayan veya çalışan kişiler için kanser riskini artıran kimyasalları veya diğer maddeleri barındırabilir. Kanser oluşumunda en büyük suçlu radondur. Hiç sigara içmemiş insanlarda, akciğer kanserinden kaynaklanan ölümlerin yaklaşık yüzde 30'u radona maruz kalmaya ilişkilendirilmiştir. Mesleki maruziyetler gibi, çevresel maruziyetler de sigara içen kişilerde kanser oluşum riskini sigara içmeyenlere göre çok daha fazla arttırmaktadır.
Evinizde veya çalıştığınız yerde kendiniz test kitleri satın alarak veya test için kalifiye bir eleman aracılığıyla ortamdaki radon seviyesini ölçtürebilirsiniz.
Vitamin Takviyeleri
Bir zamanlar beta karoten gibi vitamin takviyelerinin aşırı sigara içenlerde akciğer kanseri riskini azaltabileceği düşünülüyordu. Bununla birlikte, beta karoten takviyesi almanın, özellikle günde bir veya daha fazla paket içen sigara içenlerde akciğer kanseri riskini artırdığına dair önemli kanıtlar bulunmaktadır. Her gün en az bir alkollü içki tüketen ve sigara içen kişilerde risk daha da yüksektir.
En yaygın akciğer kanseri türleri, doğrudan akciğerlerde bulunanlardır. Diğer nadir kanser türleri ise göğüs duvarı gibi bölgelerde ortaya çıkabilir.
Akciğer nodülleri, küçük doku kitleleridir. Vücudun diğer bölgelerinden yayılmış iyi huylu, prekanseröz veya metastatik tümörler olabilirler. Genellikle, büyük boyuttaki nodüllerin, küçük nodüllere göre kanserli olma olasılığı daha yüksektir.
Akciğer nodülleri genellikle bir hasta karın ağrısı veya herhangi alakasız bir rahatsızlık sebebiyle hastaneye başvurduğunda, yaşadığı semptomların tanısı için testler gerçekleştirilirken bulunur.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, en yaygın görülen akciğer kanseri türüdür. Küçük hücreli akciğer kanserine göre daha yavaş büyür ve yayılır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin üç ana türü, tümördeki hücre tipine göre adlandırılır:
· En yaygın görülen akciğer kanseri türü olan adenokarsinom, en yaygın akciğer kanseri türüdür ve genellikle akciğerlerin dış kısımlarında başlar. Ayrıca hiç sigara içmemiş kişilerde en sık görülen akciğer kanseri türüdür.
· Büyük hücreli karsinomlar, büyük, anormal görünümlü hücrelere sahip bir akciğer kanseri türüdür. Bu tümörler akciğerlerin herhangi bir yerinde oluşabilir ve hızla büyüme eğilimindedir.
· Skuamöz hücreli karsinom, epidermoid karsinom olarak da adlandırılır. Bu tür genellikle akciğerlerin ortasına yakın bölgedeki bronşlarda başlar.
Akciğerin ötesine yayılmamış küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde, kanserli dokunun çıkarılması için ameliyat gerçekleştirilir. İlerlemiş kanserlerde ise cerrahi radyasyon tedavisi ve kemoterapi ile kombine şekilde de kullanılabilir. Bu tedaviler, ameliyattan önce tümörleri küçültmek ve kanser hücrelerinin kan dolaşımına yayılmasını önlemek için de kullanılabilir . Bu tür tedaviye neoadjuvan tedavi adı verilmektedir.
Hemen hemen tüm küçük hücreli akciğer kanseri vakalarında hastalığın oluşma riski sigara içilmesi ile artmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanseri diğer akciğer kanseri türlerine göre çok daha hızlı yayılan, hızlı büyüyen bir kanserdir. İki farklı tipte küçük hücreli akciğer kanseri vardır:
Cerrahi, küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde yaygın kullanılmakta iken ve vücudun diğer bölgelerine daha hızlı yayılma eğilimi gösteren küçük hücreli akciğer kanserinde daha nadir kullanılır . Kemoterapi, küçük hücreli akciğer kanseri için en yaygın tedavi yöntemidir çünkü bu ilaçlar vücutta dolaşarak akciğerin dışına yayılmış olabilecek akciğer kanseri hücrelerini de öldürür . Radyasyon tedavisi, tümör akciğer ve göğsün içindeki diğer alanlarla sınırlı olduğunda sıklıkla kemoterapi ile birlikte kullanılır. Radyasyon tedavisi , beyne yayılan küçük hücreli akciğer kanserinin (metastaz) gelişimini önlemek veya tedavi etmek için de kullanılabilir . Radyasyon tedavisinde, lokalize kanser hücrelerini yok etmek için ışınlar kullanılır. Radyasyon tedavisi, ameliyat sonrası tümör nüksünü önlemek, ameliyata aday olmayan hastalarda tümörleri tedavi etmek veya vücudun diğer bölgelerinde semptomlara neden olan tümörleri tedavi etmek için de kullanılabilir.
Mezotelyoma, göğüs zarında çoğunlukla asbest maruziyetinden kaynaklanan nadir görülen bir kanseridir. Tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 5'ini oluşturur. Mezotelyoma, asbeste maruz kalma sonrasında 30 ila 50 yıl içinde gelişir.
Mezotelyoma geliştiren çoğu insan, asbest partiküllerini soludukları yerlerde çalışmıştır.
Mezotelyoma teşhis edildikten sonra, hastaya ve doktorlara tümörün ne kadar büyük olduğunu ve başlangıç bölgesinin ötesinde hangi bölgelere ilerlediğini belirtecek bir şekilde sınıflandırılır.
Kemoterapi, radyasyon tedavisi ve cerrahi, mezotelyoma tedavisinde kullanılabilir. Bu tedavileri birlikte kullanan mezotelyoma hücrelerini hedefleyen ameliyattan önce kemoterapi ve yeni ilaçlar kullanılarak kombine yaklaşımlar şu anda test edilmektedir.
Göğüs duvarı tümörleri nadir görülmektedir. Diğer kanserler gibi göğüs duvarında bulunan tümörler de kötü huylu veya iyi huylu olabilir. Kötü huylu tümörler tedavi edilmelidir. İyi huylu tümörler, bulundukları yere ve neden oldukları semptomlara bağlı olarak tedavi edilecektir. Örneğin akciğere baskı yaparak hastanın nefes almasını engelleyen iyi huylu tümörler de tedavi edilmelidir.
Göğüs Duvarı Tümörlerinin Tipleri
Göğüs duvarında bulunan tümörler ayrıca birincil tümörler (göğüs duvarında başlayan) veya metastatik tümörler ( meme gibi başka bir yerde başlayan kanserden göğüs duvarına yayılmış ) olup olmadıklarına göre kategorize edilir. Tüm metastatik tümörler kötü huyludur. Çocuklarda göğüs duvarı tümörlerinin çoğu birincil iken yetişkinlerde tümörler sıklıkla metastatiktir. Birincil tümörler göğüs duvarında bulunan kemiklerde veya kaslarda başlar.
Genellikle kemik veya kas dokusunda başlayan, daha nadiren diğer doku türlerinde oluşan tümörler olan sarkoma göğüs duvarında bulunan en yaygın primer tümör türüdür.
Akciğerdeki bazı kanserler, vücudun başka bir yerinde başlayan, lenfatik sistem veya kan dolaşımı yoluyla akciğere yayılan bir akciğer metastazının sonucudur . Hemen hemen her kanser türü akciğere metastaz yapabilir. Sıklıkla akciğere yayılan bazı kanser türleri şunlardır:
Karsinoid Tümörler
Karsinoid tümörler genellikle mide veya bağırsakta görülen nadir kanser tipleri olmasına rağmen bazen akciğerde de başlamaktadır . Karsinoid tümörler, tipik veya atipik olarak sınıflandırılabilir.
· Tipik karsinoidler yavaş büyür ve sıklıkla akciğerlerin ötesine yayılmaz . 10 akciğer karsinoidinden dokuzu tipik karsinoidlerdir.
· Atipik karsinoidler daha hızlı büyür ve akciğerlerin dışına yayılma olasılıkları biraz daha yüksektir .
Karsinoid tümörler bazen akciğerde başladıkları yere göre de kategorize edilir :
· Merkezi karsinoidler, akciğerlerin merkezinin yakınında bulunan büyük hava yolları olan bronşlarda oluşur. Çoğu akciğer karsinoid tümörleri buradan başlar . Bu karsinoidler neredeyse her zaman tipik karsinoidlerdir.
· Periferik karsinoidler, akciğerlerin kenarlarındaki daha küçük hava yollarında gelişir ve bunlar da neredeyse her zaman tipik karsinoidlerdir.
Akciğer karsinoid tümörleri çoğunlukla ameliyatla tedavi edilir. Ameliyatın mümkün olmadığı durumlarda veya ameliyata ek tedavi olarak kemoterapi ve radyasyon tedavisi de kullanılabilir.
Mediastinal Tümörler
Mediastinal tümörler, akciğerleri ayıran göğüs bölgesi olan mediastende gelişen nadir görülen tümörlerdir. Bu bölge önde göğüs kemiği, arkada ise omurga ile çevrilidir.
Bu tümörler göğüs boşluğunda var olan herhangi bir dokudan oluşan iyi veya kötü huylu tümörler olabilir. Çocuklarda mediastinal tümörlerin çoğu iyi huyluyken, yetişkinlerdeki birçok mediastinal tümör kanserlidir. Kalbin ve ana arterlerin olduğu göğüs boşluğunda veya arkada omuriliğin yakınında bulundukları için hem iyi huylu hem de kötü huylu mediastinal tümörler tedavi edilmelidir.
Birkaç tür mediastinal tümör vardır:
· Akut miyelojenöz lösemi (AML)
· Embriyonal rabdomyosarkom (ERMS)
· Malign histiyositoz
· Miyelodisplazi (MDS)
· Küçük hücreli farklılaşmamış karsinom
Timomalar: Timomalar ve timik karsinomlar, üst göğüste beyaz kan hücreleri yapan küçük bir organ olan timusun dışında kanserli hücrelerin oluştuğu nadir kanserlerdir. Timomalar nadiren kötü huyludur, yavaş büyürler ve genellikle timusun ötesine yayılmazlar . Timoma, myastenia gravis ve diğer otoimmün hastalıklarla (bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere ve dokuya saldırmasına neden olan hastalıklar) bağlantılıdır.
Timik karsinomlar ise daha hızlı büyür ve kanser teşhisi konulduğunda çoktan başka bölgelere yayılır . Timoma hastası kişilerde sıklıkla otoimmün hastalıklar da görülür.
Akciğer kanserinin yaygın görülen belirtileri aşağıda listelenmiştir:
Akciğer kanserinin daha az yaygın semptomları ise şunlardır:
· Akciğer kanseri, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları dahil olmak üzere görüntüleme araçlarıyla teşhis edilir.
· Bir doktor kanser olabileceğinden şüphelenmek için bir neden olduğunu belirlediğinde akciğer biyopsisi, ultrason, mediastinoskopi, torakoskopi veya kama rezeksiyonu dahil olmak üzere ek testler isteyebilir.
Akciğer kanseri; hastalığı oluşturabilecek çeşitli nedenler, çeşitli tümörler ve çeşitli semptomları olan karmaşık bir hastalıktır. Bu karmaşıklık sebebiyle olası en iyi prognoz için doğru teşhisin kritik önem içerir.
Kanser teşhis edildikten sonra, hastaya ve doktorlara tümörün ne kadar büyük olduğunu ve başlangıç bölgesinin ötesinde nerelere yayıldığını söyleyecek şekilde aşamalandırılır.
Akciğer kanserini teşhis etmenin ilk adımı, kanser varlığı düşünülen bölgenin görüntülenmesidir, bu amaçla kullanılan testler:
· Göğüsün enine kesit görüntülerini oluşturmak için X-ışınlarını kullanan BT taramaları
· Yumuşak dokunun ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için radyo dalgaları ve güçlü mıknatıslar kullanan MRI taramaları . BT taramaları gibi, MRI taramaları göğüs boşluğundaki dokunun ayrıntılı görüntülerini üretirler. MR testi çoğunlukla akciğer kanserinin başlangıç bölgesinin ötesine yayılıp yayılmadığını görmek için kullanılır.
· Kanser hücrelerini parlak hale getirmek için vücuda florodeoksiglukoz (FDG) enjekte edilen PET taramaları . PET taramaları ayrıca kanserin ilk oluştuğu bölgenin ötesine yayılıp yayılmadığını belirlemede de faydalıdır.
· Doktora daha da ayrıntılı bir görüntü vermek için her teknolojiyi birleştiren PET / CT taramaları
Bir doktor, kanser (veya başka bir durum) olabileceğinden şüphelenmek için bir neden olduğunu belirlediğinde, aşağıdaki prosedürlerden birini veya birkaçını içerebilen ileri testler isteyecektir.
Akciğer biyopsisi , akciğer kanserini teşhis etmek amacıyla doku elde etmenin en yaygın aracıdır. Nodülün bulunduğu yere ve hastanın fiziksel durumuna bağlı olarak, doktor iğne biyopsisi veya bronkoskopi seçeneklerinden birini kullanacaktır.
Kanser, yalnızca göğsün kanserin başladığı aynı tarafındaki lenf düğümlerine yayılmışsa, buna akciğer kanseri evre 3A denir.
Kanser, göğsün karşı tarafındaki veya köprücük kemiğinin üzerindeki lenf düğümlerine yayılmışsa, buna akciğer kanseri evre 3B denir.
Akciğer kanseri için tedaviniz doktorunuz tarafından aşağıdaki kriterlere göre belirlenecektir:
· Yaşınız, genel sağlık durumunuz ve tıbbi geçmişiniz
· Akciğer kanserinizin türü
· Hastalığınızın seviyesi
· Belirli ilaçlara, prosedürlere veya tedavilere karşı toleransınız
· Hastalığın seyri için beklentiler
Akciğer kanseri, türüne ve aşamasına bağlı olarak ameliyat, kemoterapi, radyasyon tedavisi, lazer tedavisi gibi yaklaşımlar veya bu yaklaşımların bir kombinasyonu ile tedavi edilebilir.
Akciğer kanseri tedavisi, aşağıdaki yaklaşımlardan birini veya birkaçını içerir.
Cerrahi, erken evre akciğer kanserlerinin tedavisinin bir parçasıdır. Ameliyatın türü akciğerdeki tümörün boyutuna, konumuna, kanserin vücuttaki yaygınlığına, hastanın genel sağlığına ve diğer faktörlere bağlıdır. Toraktomi adı verilen akciğer ameliyatları genellikle göğüs bölgesinde gerçekleştirilen uzun bir kesi ile gerçekleştirilir. Bazı erken evre tümörler, birkaç küçük kesi (bir büyük yerine) ve özel uzun cerrahi aletler kullananvideo yardımlı torasik cerrahi (VATS) ile tedavi edilebilir.
Gerçekleştirilebilecek ameliyat türleri şunlardır:
· Segmental veya kama rezeksiyon: Akciğerin sadece küçük bir kısmının çıkarılması
· Lobektomi: Akciğerin tüm lobunun çıkarılması
· Pnömonektomi: Tüm akciğerin çıkarılması
· Sleeve rezeksiyonu: Bir parça bronşun çıkarılması ardından akciğerin bronşun kalan kısmına yeniden bağlanması.
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri küçültmek için yüksek enerjili radyasyonu kullanır. Radyasyon ayrıca akciğer kanserini tedavi etmek için kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Radyasyon tedavisi uygulaması için aşağıdaki teknik kullanılır:
Harici radyasyon (harici ışın tedavisi) : Doğrudan kanser hücrelerine yüksek düzeyde radyasyon gönderen bir tedavi yöntemidir. Cihaz radyasyon terapisi konusunda uzmanlaşmış biri tarafından kontrol edilmelidir. Radyasyon kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri küçültmek amacıyla kullanıldığından, tedavi alanını çevreleyen dokuların radyasyonun etkilerinden korunması için özel kalkanlar kullanılır. Radyasyon tedavileri ağrısızdır ve genellikle birkaç dakika sürer.
Ameliyat ve radyasyon tedavisi vücudun sadece bir bölgesine odaklanırken, kemoterapi tüm vücutta tümör hücrelerini aramak için kullanılır. Kemoterapi çoğu durumda hastaya IV infüzyon yoluyla verilir. Kemoterapi ilaçları kanser hücrelerinin büyüme veya çoğalma yeteneklerini engellemektedir. Kemoterapi diğer tedavilerden önce, diğer tedavilerden sonra veya akciğer kanseri için tek başına kullanılabilir.
İmmünoterapi, kanserle savaşabilmek için bağışıklık sisteminin doğal savunmasını harekete geçirmek amacıyla ilaçlar, aşılar ve diğer tedavilerin kullanıldığı yeni bir kanser tedavisi yaklaşımıdır. "Anti-PD-1" adı verilen bir tür immünoterapi ilacının, kemoterapiden sonra bu ilacı alan hastaların dörtte birinde önemli tümör gerilemesine neden olduğu gösterilmiştir. Üç immünoterapi ilacı - pembrolizumab, atezolizumab ve nivolumab - küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerini tedavinde kullanılmak için onaylanmıştır.
Akciğer kanseri bilinci, sigara içmenin zararları ve sigarayı bırakmanın sağlığa faydaları konusunda artan bilimsel araştırmalar ve agresif halk bilinçlendirme kampanyaları sayesinde büyümeye devam ediyor.
Bu önleyici tedbirler kanser oluşum riskini azaltabilirken, akciğer kanserini tamamen önlemenin kesin bir yolu yoktur. Akciğer kanseri geliştirme riski yüksek olan kişiler için akciğer kanseri taramaları, erken teşhis ile hastalığın daha kolay tedavisi için umut sunmaktadır.
Akciğer kanserini erken yakalamak ve hızla tedavi etmek, hastalığı yenmek için en iyi yoldur. Ancak, çoğu zaman, akciğer kanseri kanser ileri aşamalara gelene kadar belirti ve semptomları göstermez. Akciğer kanseri taramaları semptomlar ortaya çıkmadan önce kanseri arayan testler ile erken teşhis için umut vermektedir.
Geçmiş zamanlarda, akciğer kanseri belirtilerini kontrol etmek için standart göğüs röntgenleri kullandılar. Geleneksel göğüs röntgenleriakciğer kanserinin tespit edilmesine yardımcı olurken, akciğerlerin ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için farklı açılardan X-ışınları kullanan BT taramaları gibi daha gelişmiş görüntüleme teknolojisine kıyasla daha az ayrıntılı görüntüler sunarlar.
Düşük doz sarmal BT taraması, göğsün vücut etrafında spiral bir hareketle hareket eden birden çok 3 boyutlu resmini çeken hızlı, ağrısız bir incelemedir. Geleneksel bir CT taramasına kıyasla, düşük dozlu bir CT taraması beş kat daha az radyasyon üretir.
Ulusal Kanser Enstitüsü'nün sponsorluğunda 2002 yılında yapılan bir klinik çalışmada, akciğer kanseri araştırmacıları, 30 yıl boyunca günde en az bir paket sigara içme öyküsü olan 55 ve 74 yaşları arasındaki 53.000'den fazla halen sigara içen kişiyi test etti. Çalışma, düşük doz BT taraması alan katılımcıların standart göğüs röntgeni alan katılımcılardan daha iyi hayatta kalma şansına sahip olduğunu gösterdi.
Akciğer kanseri taraması, akciğer kanseri geliştirme riski yüksek olan kişilerde hastalığı erken bir aşamada ve hastalığı yenme amacıyla gerçekleştirilir. Aşağıdaki kriterlerin tümüne uyan kişiler akciğer kanseri için yüksek risk grubundadır ve test yaptırmaları gereklidir:
Akciğer kanseri için yüksek risk altında olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, akciğer kanseri taraması yaptırmanız gerekip gerekmediğini tartışmak için birinci basamak doktorunuzla görüşün.